Sanata yeni Durak!

Karpit Atölye, şu sıralar farklı disiplinlerden gelen 12 sanatçının eserlerinden oluşan ‘Durak’ sergisine ev sahipliği yapıyor.

Denizi, trafiği, esnafı, tarihi mekanları, dar sokakları ve kültürel dönüşümüyle Karaköy, İstanbul’un güzelliğini ve kaotik halini yansıtan semtlerin başında geliyor. Şehrin merkezinde yer alan semt son yıllarda sanatçıların ve tasarımcıların ilgisini çekiyor ve eski iş hanları, atölye ve sergi mekânı olarak kullanılıyor. Tarihi Kurşunlu Han’da, genç sanatçıların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir alan yaratma fikriyle kurulan Karpit Atölye de semtin yeni sanat durağı olarak öne çıkıyor.

Karpit Atölye, şu sıralar farklı disiplinlerden gelen 12 sanatçının eserlerinden oluşan ‘Durak’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Serginin üç küratöründen biri ve Atölye’nin kurucusu Şiva Ertürk ile sergi, atölye ve sanatsal yolculuğu üzerine konuştuk.

“Boya kokusu bana huzur verir”

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostümü bölümünden bu yıl mezun olan Ertürk’ün annesi ressam Zulal Üşenmez, babası ise ressam Halil Yavuz Ertürk. Sanatçı bir aileden gelen Şiva, “Doğduğumdan beri resmin, sanatın içindeyim. Boya ve kalemtıraş kokusuyla büyüdüm diyebilirim. Onların kokuları bana huzur veriyor” diyor.

Esayan Okulu ve İtalyan Lisesi mezunu olan Ertürk, bir yıl Fransa’da animasyon eğitimi aldıktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde eğitim almaya başladı: “Hem annem hem babam Mimar Sinan mezunu. Bu ailemizde bir gelenek oldu. Onların anılarının olduğu bir yerde okumak çok hoş bir duygu. Hocaların tutumlarının, atölye anlayışlarının değişmeden devam ettiğini görebiliyoruz. Orada bir ekol ve anlayış var ve o hala devam ettiriliyor. Bunu fark edebilmek özel hissettiriyor.”

Karpit Atölye

Karpit Atölye’nin ilk sergisinde çoğunluğu Mimar Sinan Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren veya yeni mezun olan Adnan Bilge, Başak Doğan, Benay Tunç, Bilge İyibozkurt, Buğra Çimen, Ceyda Selvi, Doğa Batır, Esra Eslen, Öykü Çakmak, Özgür Eyuboğlu, Simge Çağlı, Şiva Ertürk’ün resim fotoğraf, heykel, yerleştirme tarzlarındaki eserlerden çalışmaları yer alıyor.

Şiva Ertürk atölyeyi kuruluş hikayesini ve hedeflerini şöyle anlatıyor: “Önceden depo olarak kullanılan bu alanı annem Zulal Üşenmez Ertürk atölyeye dönüştürdü. O İstanbul’dan taşınınca bir süre boş kaldı. Üniversite eğitimim devam ederken dekor hazırlamak için bir alana ihtiyaç duydum ve burayı kullandım. Dekorun tasarımından uygulamasına kadar her şeyi kendim yaptım. Demir kestim, kaynak yaptım. Ağır işleri kaldırabilecek bir yer olduğunu deneyimleyince atölye olarak kullanabileceğimi keşfettim. Gerek bireysel çalışmalarımı, gerekse mesleki işlerimi yürütebileceğim bir alan olarak kullanmayı düşündüm.”

Özgür bir platform

Üniversiteden mezun olan her genç gibi gelecek kaygısı taşıyan Ertürk, genç sanatçılar arasındaki dayanışmayı arttırmak için atölyeden kullanmak istemiş: “Genç sanatçıları destekleyen çok yer yok. ‘Madem böyle bir alan var neden birbirimizi desteklemeyelim’ diye yola çıktık. Ülkemizde gençler sürekli susturulmaya çalışılıyor. Kimsenin bizi susturamayacağı, genç sanatçıların özgürce var olabileceği, seslerini duyurabilecekleri, kendileri olabilecekleri bir alan olarak kullanmak istedik.  İlk sergimizde 12 sanatçı var. Hepsi öğrenci veya yeni mezun. Biz onlara ses olmak istedik.”

Onun dünyası renkler

Şiva’nın sergide iki eseri bulunuyor. Üç suluboya porteden oluşan ‘Salı Atölyesi’ ve rengarenk deniz canlılarını betimlediği ‘Akvaryum’. 

Bir görme bozukluğu bulunan ve ameliyatla düzeltilene kadar dünyayı sadece renk lekeleriyle gören Ertürk’ün sanatsal arayışında bu rahatsızlığın izleri bulunuyor: “Birkaç yıl öncesine kadar görüşüm çok kısıtlıydı. Dünyayı sadece renk lekeleri olarak görüyor ve algılıyordum. Hiçbir şeyin kontürü yoktu, hiçbir şey net değildi. Benim için biçimleri belirleyen şey o renk lekeleriydi. O yüzden resim yaparken, dünyayı nasıl gördüğüme odaklanıyorum. Renkleri nasıl kullanabileceğimi sorguluyorum. Renklerin yarattığı duyguları keşfetmeye çalışıyorum.”

Karpit Atölye Pazar hariç her gün 12.00 -18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Paylaş