Türkiye Ermeni toplumunun geleneksel medyasının günümüzde işlevsiz kaldığı acı bir gerçek olarak yüzümüze çarpıyor.
Medyanın işlevinin zaman içinde değişmesine, medya okur yazarlığının farklılaşmasına, basım tekniğinden gazete mizanpajına kadar onlarca teknik dönüşüm yaşanmasına rağmen başta Ermenice gazeteler olmak üzere İstanbul’da yayımlanan Ermeni gazetelerin hiçbiri ne yazık ki zamana ayak uyduramadı.
Bu durumun çok ciddi toplumsal sonuçları oldu: İnsanlar medyaya ilgilerini kaybettikçe, toplumsal olaylara daha az tepki gösterdi, geliri düşen gazeteler ilan ve bağış almak adına kurumlarda yaşanan yolsuzlukları ve usulsüzlükleri görmezden geldi ve bunun sonucunda toplumsal çürüme ve çözülme hızlanarak arttı.
Toplumun medyadan uzaklaşmasının anadil üzerinde de yıkıcı etkileri oldu. Çoğu Türkiyeli Ermeni’nin, mezun olduktan sonra Ermenice ile ilişki kurabileceği yegâne araç olan medyanın işlevsiz kalması neticesinde anadiliyle bağı koptu. Ve hatta anadilin, Ermeni kültürü için ne kadar elzem olduğunu da kavrayamadı.

Yeni ve Sosyal Medya
Sadece Ermenice veya iki dilli yayın yapan geleneksel İstanbul Ermeni medyasına son çiviyi, 2010’lu yıllardan itibaren etkisini arttıran ve her geçen yıl yaygınlaşıp farklılaşan ‘Yeni Medya’, daha çok kullanılan tabiriyle ‘Sosyal Medya’ çaktı. Tüm olumsuz yanlarına rağmen sağladığı fırsatlarla yeni medya, Türkiye Ermeni toplumunun mutlaka değerlendirmesi gereken bir araç.
Çünkü yeni medyanın özünde ‘hikâye anlatıcılığı’ yer alır. Burada anlatılan hikâye kadar, hikâyeyi anlatan, aktaran, kullanılan platform ve dil önemlidir. Burada herkese yer vardır. Bu mecralarda görünmek için kurumsal bir kimliğe (bir vakfın başkanı veya yöneticisi, bir kurumun idarecisi, bir kilisenin din görevlisi vb.), herhangi bir etikete, toplumsal bir statüye (hayırsever, kanaat önderi vb.) veya çok özel yeteneklere sahip olmaya gerek yok. Söyleyecek sözü, yararlı bilgisi veya eğlenceli bir anlatısı olan herkes bu platformlarda kendine yer bulabilir.
Bu açıdan bakıldığında yeni medya, geleneksel medyada sesleri duyulmayanları duyuran, görünmeyenleri görünür kılan bir mecra. En az bunun kadar önemli bir diğer tarafı ise, insanların bireysel veya kolektif olarak yaratıcılıklarını sergileyebildikleri birer platform olması.
Dil ve Kimlik
İyi organize edilmiş bir medya, Ermeni kimliğini koruma, öğrenme ve aktarma aracıdır. Ermeniler bunu çok önceden beri bilir ve bu yüzden yerleştikleri her bölgeye, okul ve kilise ile birlikte matbaa da kurarlar.
hedevyal.com’da işte bu geleneği yeni düzene taşımayı hedefliyoruz. Haberler ve yorumlarla güncel konuları işlemenin yanı sıra, içinden geldiği kültürün ve dilin güzelliklerini; sanatını, edebiyatını, şiirini, resmini paylaşmayı arzuluyoruz. Bunları yaparken, ayrıca, gençlere kendilerini ifade edebilecekleri, yaratıcılıklarını sergileyebilecekleri ve geliştirebilecekleri bir alan sunmayı da amaçlıyoruz.
Henüz yolun çok başında olsak da, özellikle gençlerle beraber üreterek, Türkiye Ermeni toplumunun uzun zamandır eksikliğini hissettiği ciddi bir açığı elimizden geldiğince kapatmaya çalışacağız.